Bir Yemek

"Lütfen" diye yalvardı Corwin. "Bırak gidiyim" alnından akan soğuk terler gözyaşlarına karışıyordu cılız gencin. Karşısındaki adam onun yüzüne dahi bakmadan önündeki küçük kıyılmış etleri ağzını şapırdatarak yemeye devam ediyordu. Bu şapırtı sessizliğin içindeki beyaz boşluğu bölüyor ve hiç durmayan gürültü oluşturuyordu. Corwin, adam yemeğini yerken, kapalı perdenin arasından sızan güneş ışığının yavaş dansını izliyor, zihnini masadaki etlerden ayırmaya çalışıyordu. Zaman g eçmesine rağmen karşısında duran adam yanıt vermeyince tekrar titreyen sesini gün yüzüne sundu. "Benim hiç bir suçum yok" Adam bu sefer kafasını, az buçuk olan etten ayırmıştı. Çatalını tekrardan küçük bir parçaya batırmadan önce fısıldadı "Kızımı öldürdün" "Hayır" bağlı olduğu sandalyeden kurtulmaya çalışarak kıpırdandı ama hiç bir işe yaramıyordu. Halsizliği iyice artmıştı. "Sadece... Sadece yemek hanede yaptığımız küçük bir şakaydı" Bir kaç nefes alm...